Küresel Amaçlar Bağlamında Yapay Zeka Teknolojileri (1)
AI for Good Global Zirvesi'nin aktarımlarını bu kez Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları perspektifinden bakarak yapıyor; yapay zeka teknolojilerinin sunduğu çeşitli çözümleri ve gündemleri inceliyoruz.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Yapay Zeka Teknolojileri
Geçtiğimiz ay İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen "AI for Good" Global Zirvesi’ne katılmış; etkinlik öncesi yapay zekanın sosyal fayda amaçlı kullanımına dair bakış açılarını ve örnekleri sunduğumuz 3 ayrı Substack yazısı yayınlamış; etkinliğin ardından ise zirvenin iki günü boyunca gerçekleşen oturumlarında öne çıkan iç görüleri ve projeleri derlediğimiz 3 ayrı Substack yazısı yayınlamıştık. Önceki içeriklerimizi bu sayfadan inceleyebilirsiniz.
Zirvede “Sağlık ve Kaliteli Yaşam”, “Eşitsizliklerin Azaltılması”, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı”, “İklim Eylemi”, “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda aktarımlara tanıklık ettik ve bu doğrultuda yayınlarımızda “yapay zekanın sosyal fayda amaçlı kullanımı” konusunu Küresel Amaçlar perspektifinden işlemeye devam ediyoruz.
ReFi Türkiye gündemini "AI for Good" Global Zirvesi odağında şekillendiren bir çalışma da, geçtiğimiz hafta Akbank LAB’te gerçekleşen ve Akbank ekiplerine "AI for Good" Zirvesi iç görülerin sunulduğu etkinlik oldu. Bu etkinliğin moderasyonunu gerçekleştiren ve zirveyi yerinde takip eden isimlerden olan imece Direktörü Zeynep Erdoğan, deneyimlerini şu sözlerle paylaştı: “Bu zirve, yapay zekanın dünyayı daha iyi bir yer yapma potansiyelini ve bu potansiyeli gerçekleştirmek için atılması gereken adımları gözler önüne serdi. ReFi Türkiye olarak, etki, finans ve teknolojinin kesişimi üzerine kurulu bir platform olarak, bu etkinlik bizim için büyük önem taşıyor. Amacımız, yapay zekanın çeşitli alanlardaki etkilerini anlamak, sektördeki yenilikleri görmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nasıl katkıda bulunabileceğimizi keşfetmekti. Etkinlik boyunca sağlık sektöründen sanayiye, finansal kapsayıcılıktan iklim eylemine kadar pek çok konuda ilham verici paneller ve sunumlar izledik. Şimdi, bu deneyimlerimizi paylaşmak ve tartışmak üzere buradayız.”
Yapay Zekanın “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” Perspektifi
Etkinlikteki konuşmacılar arasında yer alan ve "AI for Good" Global Zirvesi’ni yerinde takip eden isimlerden olan imece Program Yöneticisi Hazal Kartalkanat, zirveyi “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” Küresel Amacı perspektifinden değerlendirdi ve inceleme imkanı buldukları projelerden bahsetti. Kartalkanat, hasta bakımı, terapi ve sağlık izleme alanlarında geliştirilen teknolojilerin, sağlık hizmetlerinin daha kişiselleştirilmiş, verimli ve erişilebilir olmasını vaat ettiklerini vurguladı. “Beyin makine arayüzleri”nin özellikle engelli bireylerin ve yaşlıların bakımında yardımcı olabilecek bakım araçları olarak geliştirdiklerini anlattı.
Kartalkanat, bu alandaki bir diğer gelişimin fiziksel engeli olan ya da uzuv kaybı gibi sorunlar yaşayan kişilerin hareket kapasitelerini ve çevreleriyle etkileşimini artıran mobilite çözümleri olduğunu belirterek bu çözümlerin aynı zamanda fizik tedavi desteği de sağlayabilen araçlar olduğundan bahsetti. Duygusal ihtiyaçları destekleyen, ruh sağlığı ya da yaşlı bakım desteği sunan ve sosyal robot olarak nitelendirilen çözümlerin ise anlamlı etkileşimler, bağlantılar ve aktiviteler sunabileceğini vurguladı. Sağlık izlemesi, kanser tanısı, bebek bakımı gibi başlıklarda da yapay zeka teknolojilerinin yenilikçi uygulamalar sunduğunu belirten Kartalkanat, yapay zekanın tıbbi görüntülerin yorumlanması, ilaç keşfi ve karmaşık biyolojik sistemlerin anlaşılması gibi yönlerden de potansiyel taşıdığını söyledi.
Yapay Zekanın “Eşitsizliklerin Azaltılması”ndaki Rolü
Etkinlikteki konuşmacılar arasında yer alan ve "AI for Good" Global Zirvesi’ni yerinde takip eden isimlerden olan imece Proje Koordinatörü Selin Taşdelen de, sağlık alanındaki gelişmeler ışığında yapay zekanın eşitsizliklerin azaltılmasındaki rolüne değindi. Erişilebilirlik konusunun sağlık ve eşitsizlikler kesişiminde bir başlık olduğunun altını çizen Taşdelen, ALS hastalarını sevdikleriyle yeniden buluşturan, onlara “düşünerek bir ekranda metin yazabilme” imkanı sunan ve “bu metni sese dönüştürülerek konuşma işlevi” kazandırmaya dönük çözümleri örnek olarak inceledi. Hastaların beyin sinyallerini okuyarak iletişim kurmalarına ve çevrelerindeki cihazları kontrol etmelerine olanak tanıyan bu teknolojinin, hareket edemeyen veya konuşamayan hastalara düşünce gücüyle bilgisayarları, akıllı ev sistemlerini ve tekerlekli sandalyelerini kontrol edebilme imkanları sağlayabileceğini belirtti.
Taşdelen’in aktarımını yaptığı teknolojik çalışmalar arasında nörolojik hastalıkları olan veya felçli kişilerin iletişim kurmasına, dışarıdan gelen uyarıları hissetmelerine ve hareket etmelerine olanak veren çözümler de mevcuttu. Taşdelen, insan beyninin robotik kolla ve tekerlekli sandalye gibi dijital aygıtlarla iletişimde olduğu bu çözümlerin, örneğin nörondan gelen verilerin bir decoder aracılığı ile dijital koda dönüştüğü modellerle işlediğini belirtti.
Etkinlikteki konuşmacılar arasında yer alan ve "AI for Good" Global Zirvesi’ni yerinde takip eden isimlerden olan Akbank LAB İnovasyon Merkezi Yönetici Yardımcısı Meltem Kutlu ise ülkelerin geçim kaynaklarını koruyarak ve eşitsizliği azaltarak yapay zeka geçişini daha kapsayıcı hale getirebileceği politikaları değerlendirdi. Bu bağlamda ülkelerin kapsamlı sosyal güvenlik ağları oluşturması ve korunmasız işçiler için yeniden eğitim programları sunmasının önem taşıdığını belirten Kutlu, yapay zekayla ilgili etik endişeleri de ele aldı. Irksal veya cinsiyet yanlılığına ilişkin endişelerin “işe alma, tehlikeli durum tespiti, adli cezalandırma ve finansal hizmetler” gibi uygulamalarda ortaya çıktığını hatırlatan Kutlu, bu alanlardan örnekler sıraladı: “Veri içerisinde yer alan önyargılar” başlığı altında “önceki tutuklamaları girdi olarak kullanan bir yapay zeka sistemi tarafından yapılan cezalandırma tavsiyelerinin olumsuz sonuçları” örneğini verdi, “AI tarafından üretilen ve çoğaltılan önyargılar” başlığı altında ise “Diğer her şey eşit olduğunda, orta gelirli mahalleden rastgele seçilen bir kişinin düşük gelirli mahalleden rastgele seçilen bir kişiden muhtemelen daha yüksek bir gelire ve dolayısıyla daha yüksek borçlanma kapasitesine sahip görülebileceği” örneğini verdi. Yapay zeka sistemlerinin eğitim verilerinde gizlenen stereotiplere yenik düşebileceği; belirli grupların verileri yetersiz olduğunda yapay zeka sistemlerinin bu gruplar için doğru tahminler veya öneriler sunmakta zorlanabileceği ve yapay zekanın tarihsel verilere kökleşmiş önyargıları farkında olmadan yayabileceği uyarılarında bulundu. Tüm bu olasılıklara karşı, yapay zeka geliştirmelerinin gerekli etik, şeffaflık ve sorumluluk kuralları çerçevesinde ilerlemesinin de önemli olacağına değindi.
Yapay Zeka ile “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”
Akbank LAB İnovasyon Merkezi Yönetici Yardımcısı Meltem Kutlu, finansal kapsayıcılığı odağına alan yapay zeka teknolojilerini ve yapay zekanın kullanımının finansal hizmetlerde sağlayacağı verimliliği de inceledi. Yapay zeka ve veri analitiği sayesinde, krediler gibi finansal ürünlerin, “dünya nüfusunun resmi bir banka hesabı, maaş bordrosu veya dijital finansal geçmişi olmayan önemli bir kısmı”nın kullanımına sunulabileceğini belirtti. Tüm sürecin otomatik ve ölçeklenebilir olması itibariyle, küçük kredi tutarlarının dağıtılmasının finansal olarak mümkün hale gelebileceğine, bunun da, toplumsal cinsiyet rolleri sebebiyle daha az ya da hiç kredi skoruna sahip kadınların finansal katılımını sağlayabilecek bir unsur olduğuna dikkat çekti.
Kutlu, Mastercard’ın ve Deloitte’in "AI for Good" Global Zirvesi’nde aktarılan yapay zeka yaklaşımlarını da irdeledi. Buradan hareketle, yapay zekanın “daha iyi karar vermek için daha iyi bilgi” perspektifinde bir alan açtığını; sorumlu yapay zekanın insan müdahalesine ihtiyaç duyduğunu ve verilerdeki önyargının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. “Şirketlerin yapay zeka kullanımının adil, şeffaf ve sorumlu olarak ilerletileceğine dair hazırladıkları frameworklerin yaygınlaştırılması” süreçlerinden ve bu adımlar atılırken “belirli ilkelerin takip edilmesi”nin öneminden bahsetti. “İllegal ormansızlaştırma ile mücadele kapsamında uydu görüntülerinden gelen görsellerin incelenmesi”, “ağaç kesildiği belirlenirse yerel otoritelere haber verilmesi”, “sıtma salgınının kontrolü ve planlanmasında toplanan verinin işlenmesi için yapay zeka kullanımı” gibi çözümleri örnek çalışmalar olarak inceledi.
Yapay zekanın envanter/stok planlama için kullanımının “öngörülen talep kadar üretimin yapılması” ve “ekonomi için bir verimlilik sağlaması” gibi sonuçları olabileceğine dikkat çeken Kutlu, ayrıca “yapay zekanın gelişimi sonucu yaşanabilecek iş kayıpları” meselesini de değindi. Bu konuda “prompt engineering” gibi yeni iş rollerinin ortaya çıkışı örneğini veren Kutlu, evrensel temel gelir gibi uygulamaların öneminin de altını çizdi: “Eğer biz, refahı dağıtabilirsek, refahı demokratize ederek herkesin insani koşullarda yaşamasını sağlayabilirsek, teknolojinin işlerimizi alması gibi bir korkumuz olmaması gerekiyor.”
Kutlu, ReFi Türkiye programının “değerin yalnızca gelir veya kar üzerinden hesaplandığı ekonominin geride kalması” ve “ekonomik kazançların yanı sıra sosyal ve çevresel etkilerin de değer olarak biçilmesi” yönündeki bakış açılarını hatırlatarak, “AI for Good” alanındaki mevcut projeler ile bunun ne kadar mümkün olduğunu bir kez daha anladığını söyledi.
Bir sonraki yazımızda “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı”, “İklim Eylemi” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” Amaçları perspektifinden yapay zeka değerlendirmeleri sunmaya devam edeceğiz!