Harvesting: AI For Good Global Summit (3)
AI for Good Global Summit’te 2 gün boyunca yapay zekanın sosyal fayda amaçlı kullanımına dair gündemleri yerinde izledik! Zirveden öne çıkan içgörüleri ve örnekleri işlediğimiz 3. içerik sizinle!
İçgörüler, demeçler ve örnekler aktardığımız AI for Good Global Summit Substack yayınlarının üçüncüsü ile karşınızdayız! Akbank LAB ve imece ekipleri olarak 2 gün boyunca yerinde, İsviçre, Cenevre’de takip ettiğimiz ve Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen bu ilham verici zirvenin ikinci gününden gündemleri işlemeye devam ediyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Yapay Zeka
“AI to bridge the gender gap” oturumunda birden fazla konuk, AI'nın cinsiyet eşitliğini sağlama potansiyeli ve kapsayıcılığı üzerine panelde yer aldı. International Telecommunication Union Genel Sekreteri Doreen Bogdan-Martin tarafından gerçekleştirilen konuşmada; kadınların yapay zeka iş gücünün sadece %22'sini oluşturduğunu ve bunun dijital cinsiyet uçurumunun göstergesi olduğu belirtildi. Konuşmacı, bu durumun genel olarak teknoloji endüstrisinde bir eğilimi yansıttığını ancak yapay zeka alanında özellikle belirgin olduğunu not düştü ve bu eşitsizliğin ayrıca belirli ülkelerde coğrafi olarak yoğunlaşmış durumda olduğunu, bu nedenle de daha küresel bir kapsayıcılık yaklaşımı gerektiğini vurguladı. Konuşmacı, kapsayıcılığın aynı zamanda dijital dönüşümde şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi gündemlere katkı sağlayacağını da hatırlattı.
Kadınlar Masada Kurucusu ve CEO’su, Dahil Edici Algoritmalar İttifakı Ortak Kurucusu Caitlin Kraft Buchman, “Cinsiyet eşitliğini demokratik bir mesele olarak görüyoruz. Çoğu insan bu araçlar yapılırken dışarıda bırakıldı.” tespitinde bulunurken yapay zekanın geliştirme süreçlerinde çeşitli bakış açılarının dışlanmasının “gömülü önyargılara” yol açtığını söyledi. Yapay zekanın cinsiyet eşitliğini teşvik etme zorunluluğunu hatırlatan konuşmacı, yapay zekayı çok disiplinli hale getirme çağrısında bulundu. Yapay zekada açık önyargıların zaman içerisinde farklı uygulamalar çıktıkça azalmış olabileceğini, ancak gizli önyargıların devam ettiğini söyledi. Önyargıların her aşamada ele alındığı bir yaşam döngüsü yaklaşımının önemini vurguladı ve önyargıları yenmek için adil, sosyal ve tarihsel veri kümelerinin kullanılması gerektiğini savundu. Panelist, etik yapay zeka uygulamalarını sağlamak için insan hakları etki değerlendirmelerinin yapılmasını talep etti.
Aynı oturumda EY Global Kurumsal Sorumluluk Ticari ve İnovasyon Lideri Başkanı Laura Turkington ise kurumların kadın liderliğindeki girişimleri destekleme ve genç kızların teknoloji ve girişimcilik kariyerlerine yönlendirilmesi konusundaki sorumluluğunu tartıştı. “Kadınları hızla ileriye taşımak” hedefini vurgulayan konuşmacı, 13-18 yaş arası kızlar için oyunlaştırılmış STEM uygulamalarının ve kadın liderliğindeki girişimlere ücretsiz işletme desteği sunan projelerin önemine dikkat çekti. Ayrıca, kadınların teknolojideki katılımlarını hızlandırmayı amaçlayan "Fast Forward Women" programını tanıttı.
Groq Hükümet ve Kamu Sektörü Başkanı Aileen Black, karar alma rollerinde çeşitlilik uygulamalarının finansal ve stratejik faydalarını vurguladı. Yapay zekanın cinsiyet önyargılarını sürdürmemesi gerektiğini, geniş bir nüfusa hizmet etmesi gerektiğini belirtti. Çeşitli mühendislik çalışmalarının, yapay zeka ve teknolojide kadın liderleri konumlandıracağını öngördü.
Dünya Bankası Grubu’nda Yapay Zeka ve Veri İnovasyonu Küresel Lideri olan Sharmista Appaya, bu oturumda AI'ın finansal kapsayıcılığı artırabileceğini ve özellikle finansal erişilebilirlik açısından için kadınlara özel ürünler geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bölgesel ve uluslararası yapay zeka stratejilerinin kolaylaştırılmasının, önyargısız eğitim verileri sağlanmasının ve bu hedeflere ulaşmak için finansman desteklerinin önemini vurguladı.
Yapay Zeka Etiğinde Kadınlar™ Kurucusu, Sorumlu Yapay Zeka Lideri ve sosyal girişimci Mia Shah-Dand, AI'nın etik ve sosyoekonomik boyutlarına dikkat çekti. Yapay zekanın sadece mühendislik değil, çeşitli arka planlardan gelen tüm bireylere, örneğin sosyal bilimler ve tasarım alanlarından da insanlara fırsatlar sunduğunu vurguladı. Konuşmacı, dağıtılmış refahın gerekliliğini vurguladı ve etiği kısmen bir sosyo-ekonomik sorun olarak tanımladı.
Cinsiyet farkını kapatmada yapay zekanın kritik rolünü mercek tutan; dahil edici uygulamaların, multidisipliner yaklaşımların ve etik düşüncelerin gerekliliğini ortaya koyan; önyargıları ele alarak, dijital okuryazarlığı artırarak ve teknolojideki kadınlara destek vererek çözüm yolları öneren bu oturumu siz de link üzerinden izleyebilirsiniz.
Yapay Zekayı Güven Yönünden Değerlendirmek
“Next wave of AI for Good: from principles to implementation” başlıklı panel de farklı katılımcıların değerlendirmeleri ile ilerleyen bir oturum oldu. Umeå Üniversitesi’nde görevli Etik ve Sosyal Yapay Zeka Profesörü Virginia Dignum, “Yapay zekanın sadece bir teknoloji olmadığını, aynı zamanda sosyal bir teknoloji olduğunu anlamalıyız.” derken “Yapay zeka için mevcut çerçevelerin şu anda mükemmel olmasını bekleyemeyiz” uyarısında ve “Yapay zeka için ortak bir dil yaratmalıyız.” çağrısında bulundu. AI Commons Kurucu Ortağı ve Direktörü Amir Banifatemi, “İyi yapay zekayı tanımlamak da bir zorluk. Bunu gerçek verilere dayandırmalıyız.” uyarısında bulundu, hükümetler tarafından sorulması gereken sorunun “Toplumumuzda iyi yapay zekayı nasıl teşvik edebiliriz?" olması gerektiğini söyledi.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Bilgisayar Bilimleri Profesörü, 'Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control' kitabının yazarı Stuart Russell, “Bazen bilimsel ilerlemeler faydalı bir şey yaratır, ancak bunun güvensiz olduğu ortaya çıkar.” hatırlatmasını yaparken ABD Yapay Zeka Bilim Elçisi, Humane Intelligence CEO’su ve Kurucu Ortağı Rumman Chowdhury, “Yapay zekayı güvenli hale getirmek sadece modeli incelemekle ilgili değildir. Bilim bu şekilde çalışmaz. Bilimi güvenli hale getirdik çünkü bunun için altyapılar oluşturduk” dedi. Konuşmacı, “Hiçbir şey mükemmel çalışmaz.” tespitinde bulunurken politikalara sistematik bir şekilde bakılması gerektiğini savundu ve insanların sorun çözücü rolüne dikkat çekti. Yapay zeka için de bu potansiyeli vurgulayan panelist: “Güvenliği sağlamak için birçok adım var ve birçok kurum bunu sağlamak için çalışıyor” dedi.
Yapay zekanın etik, toplumsal ve hukuki sorunlarına bakış açısı sunan ve gelecekteki rotasına odaklanan, sürekli gelişen bir teknolojinin güvenli altyapılarla inşa edilmesinin önemini vurgulayan bu oturumun kaydına link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Güven konusunun ele alındığı bir diğer panel, “AI for Good: Corporate trailblazers” oturumuydu. Mastercard Hukuk ve Küresel İlişkiler Sorumlusu Rob Beard, “Yapay zekanın muazzam yetenekleri bize bilgi sağlasa da önyargıyı kontrol etmeliyiz. Kararlar hala insanlar tarafından verilmeli ancak yapay zekayı bize daha fazla bilgi sağlayan bir çerçeve olarak kullanmalıyız.” çağrısında bulunurken “Farklı ülkelerdeki parçalı yönetişim, yapay zekanın gücünü sınırlayacaktır. İlkeleri birlikte belirlemek bize düşüyor.” dedi.
3M Genel Hukuk Müşaviri Sooji Seo, yapay zekanın bilim insanlarının yeni olasılıkları öngörmesine ve insanlığın ilerlemesine yardımcı olduğunu ancak şeffaflık, gizlilik, etik ve hesap verebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Eli Lilly Bilgi Güvenliği Sorumlusu Andrea Abell ise yapay zekanın sağladığı iyiliklere yönelik potansiyel zararların neler olabileceğini irdelemeye dönük çağrıda bulundu. “Bu zararları önlemek adına siber dünyada ne yapabiliriz?” sorusunu bir rehber edinen konuşmacı “İzlemek, tespit etmek, zararları tanımlamak, güvenli standartlar oluşturma fırsatlarını aramak” gerektiğini vurguladı.
Yapay zeka ile organizasyonlarını ve toplumu dönüştüren öncü kurumların yapay zekayı toplumun yararına nasıl kullandığını ve yönetişimi nasıl sağladıklarını ele alan bu oturumu link üzerinden izleyebilirsiniz.
Yapay zekanın gerçek dünyadaki sorunları nasıl çözdüğü sorusunun peşine düşülen “From artificial to authentic: How AI solves real-world problems” oturumu ise Deloitte’in Kamu Sektörü için Yapay Zeka Enstitüsü İcra Direktörü Tasha Austin’in konuşması eşliğinde gerçekleştirildi. İnsan önyargılarını algılamak için de AI kullanımının mümkün olabileceğini belirten konuşmacı, “yapay zekanın problem çözmenin geleceğini nasıl yeniden tanımladığını” anlattı. Burs başvurularını değerlendirme, sıtma hastalığının kontrolünde kanıta dayalı karar verme, yasadışı ormancılıkla mücadele, tarımsal teşviklerin elde edilmesi gibi spesifik alanlardaki projelerden bahsetti. Yapay zekanın somut etkilerini değerlendirme konusu yapan bu oturumu link üzerinden izleyebilirsiniz.
Yapay zeka destekli ve ekoloji alanında geliştirilen teknolojik çözümlerden birisi de “Envirobot” projesi idi. “Unveiling the future of amphibious robotics and bio-inspired locomotion” oturumunda tanıtılan bu yüzen robot projesi, ilhamını bir yılan balığından alıyor. Göllerdeki kirliliği tespit etmek için sensörlerle donatılan robot, bu alanda çalışmalar yürütüyor. Doğanın esin kaynağı olup çevreye ve topluma dönüşüm sağladığı bir teknoloji görmenin, diğer iki yazımızda işlediğimiz başka iyi örnekler gibi yapay zekaya dair güveni ve umutları yükselttiğini söylemek mümkün.
Etkinliğe dair oluşturduğumuz diğer yazıları henüz okumadıysanız, buradan ve buradan içeriklere ulaşabilirsiniz! Ayrıca ikinci gündeki oturumları bu linkten ve her iki günün workshop’larını bu linkten izleyebileceğinizi hatırlatmak isteriz! Yıl içerisinde “AI for Good” teması ile yayınlayacağımız yeni yazılarda görüşmek üzere!